Yangın, bulunduğumuz ortamlarda, çalışma ve yaşam alanlarımız da büyük tehditler oluşturur. Yangınların yol açtığı zarar, Gayri Safi Milli Hâsılamız içerisinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Ülke kaynaklarımızın büyük bir kısmını yangınlar sebebiyle kaybetmekteyiz. Yangın sadece itfaiyecilerin işi değil bütün insanlığın ortak derdidir. Yangınla hep birlikte mücadele etmeliyiz. Birlikte korunma yöntemleri geliştirmeliyiz. Toplum olarak, yangın olmazdan evvel koruyucu önlemlerin alındıktan sonra, yangın sebeplerini ortadan kaldırıcı çalışmaların yapılması ve çıkması muhtemel yangınları en az seviyeye indirerek ilk müdahale yöntemlerinin geliştirilmesi gerekir. İtfaiyeciler arasında gelenek haline gelmiş söylenegelen bir söz vardır; “Yangın birinci dakikada bir bardak su ile, ikinci dakikada bir kova su ile, üçüncü dakikada bir fıçı su ile ve dördüncü dakikada ancak bir tanker su ile söndürülebilir” bu söz de göstermektedir ki yangına ilk müdahale çok büyük önem taşımaktadır. İtfaiyeciler gelinceye kadar yangının söndürülememiş olması felaket boyutlara ulaşmış olduğunu gösterir. İtfaiyeciler dünyanın en stresli, en tehlikeli ve en zor mesleğini icra etmektedirler. Bu meslek direkt can güvenliği ile ilgili olduğundan kutsaliyet tarafı daha da bir önem kazanmaktadır. Bu yüzden yangıncılık mesleği görevini yürüten kişiler günün şartlarına uygun olarak, mesleğin icap ettiği bilgi ve beceriyle donanımlı olmak zorundadırlar.