Goryeo Hanedanı (918-1392) Kore tarihi içerisindeki en önemli üç hanedandan birisidir diyebiliriz. Kendisinden önceki Silla Hanedanı ile kendisinden sonraki son hanedan olan Joseon hanedanı arasında yalnızca bir geçiş noktası olmamıştır. Günümüzde Kore adında bir devletin var olması aslında batı dillerinde de Kore’ye verilen ismin kökeni olan bu hanedan sayesindedir. Goryeo hanedanı yalnızca Kore’ye adını vermemiş, arka arkaya gelen Kitan, Cürçen ve Moğol istilâlarından askerî olduğu kadar diplomatik becerisi sayesinde de bağımsızlığını koruyarak kurtulmayı bilmiştir. Bugün bize her ne kadar ikiye ayrılmış olsa da Kore yarımadasında bağımsız devletlerin varlığını sürdürmesi sıradan gelse de daha önce tıpkı Kore yarımadasında olduğu gibi bağımsız devletlerin varlık sürdürdüğü Yunnan (Dali Krallığı), Tibet, Doğu Türkistan, Mançurya gibi yerlerin artık Çin’in eyaletleri olduğu düşünüldüğünde ki bunlardan Dali Krallığı tıpkı Kore gibi köklü bir tarihe, kendine has dil ve kültüre sahip olmasına rağmen Moğollar tarafından Çin’in bir vilayetine dönüştürülerek kalıcı olarak ortadan kalkmış ve günümüzde Yunnan eyaleti adıyla büyük ölçüde Çinlileşmiştir. Bu yönden Moğollar ile kerügen (damat) ilişkisine giren Goryeo kralları devletlerini haraç vermelerine rağmen bağımsız tutmayı başarmışlardır. Ülkemizde Kore tarihine dair çalışmaların çok büyük bir kısmı Kore Savaşı üzerine yoğunlaşırken Goryeo hanedanı üzerine yazılmış hiçbir kitap yoktur ve makaleler de sınırlı sayıdadır. Oysa Mançurya ve bozkırdaki devletler ile Kore arasında daha ilk çağlardan itibaren yoğun ilişkiler vardır. Dahası Kore’nin kendisi bile Türk tarihinden bağımsız olarak çalışılmayı hak eden önemli bir ülkedir.