Bu kitap sizleri, medeniyetin şafağı olarak bilinen yıllara götürüyor. Antik Roma’nın, Yunan ve Pers medeniyetlerinin, Babil ve Asur şehirlerinin bir rüyadan ibaret olduğu yıllar. Birbirinden çok farklı olsa da yan yana gelişen ve insanlığı medeniyetle tanıştıran iki ülke. Mısır Ülkesi ve Sümer Ülkesi. Bu iki ülkede yüzyıllarca medeniyetin temellerinden birisi olmuş, ama hala gelişmekte olan büyük bir icat, yazı. Kitabın ana kahramanı, yazıya olan ilgisi sayesinde, sahip olduğu sıra dışı güç nedeniyle, Mısır’ı terk etmek zorunda kalan, Sümer Ülkesi’nin şehirlerinden, Fırat Nehri’nin ortasındaki bir ada şehri olan Ur’da bir ev bulan ve bu şehrin katiplerini yetiştiren tarihin ilk okullarında öğretmen olarak çalışmaya başlayan bir Prens, bir Öğretmen, bir Gezgin, Lateef. Bu hikayenin ortasında, Mısır’ın ilk yükselen piramitleri, işin içine doğaüstü güçlerinde karıştığı bir firavunlar arasındaki iktidar savaşı, tarihin ilk öğretmenleri, köleler ve tüccarlar, Medeni Sümer Ülkesi’ni saran göçebe halklar, ve Sümer Ülkesi’nde geçen ve belki bu ülkede doğan destana kaynaklık etmiş olabilecek daha önce hiç okumadığınız şeklide anlatılan bir Büyük Tufan hikayesi, ve yaptığı gemi ile insanları o tufandan kurtaran Sümerli kahramanın, hepsi bu kitapta anlatılan hikayede yerlerini alıyor. Masalsı bir kahramanın üzerinden anlatılan gerçek tarihin hikayesini okumak için kitabın sayfalarını çevirin.

Benzer Kitaplar