Ekphrasis sözcüğü, Türkçeye genellikle “resimbetim” olarak çevriliyor. Halikarnaslı Dionysius ve Aelius Theon gibi hatipler tarafından, daha birinci yüzyılda ekphrasis, “söz konusu edilen nesneyi kanlı canlı olarak gözler önüne seren konuşma” olarak tanımlamış. Çağdaş sanat eleştirmenlerinden David Carrier ise ekphrasis’i bir tür yorum olarak görüyor, etkisini de sanat eleştirisinin retorik üretme gücüne bağlıyor. İşte bu iki uç arasında ekphrasis bugün sanat tarihinin kullandığı her kilidi açan maymuncuğa dönüşüyor. Barış Acar’a ait ve üç cilt olarak tasarlanan Ekphrasis Üçlemesi, plastik sanatlar başta olmak üzere, sinema, edebiyat, tiyatro gibi sanatın farklı alanlarına yayılan bir zemin üzerinde hareket ediyor. Görünür ile Söylenir Arasındaki Geçitler alt başlığını taşıyan bu birinci kitap, gündelik yaşantının ritmini bölüyor, nesnesini ekphrasis kavramının eleştirisi ışığında kendine çekiyor. 2000’li yıllardan itibaren sanat dünyamızı farklı yönleriyle tartışmaya olanak sağlayan bazı sergilere eleştiriler ile çağdaş sanat kavramları üzerine odaklanıyor.

Benzer Kitaplar